MERVE DUMAN / VERYANSIN TV
Akbelen Ormanı’nda katliama pürüz olmak için ağacına sarılan 88 yaşındaki İkizköylü Zehra Teyze, Erzincan İliç’te “Ülkeyi Çernobil’e dönüştürmek istiyorlar” diyen Sabırlı Köyü sakinleri, 17 sene boyunca “Muğla cennet kalacak, Deştin Çayı özgür akacak” diye haykıran Deştin halkı ve niceleri…
Yurdun dört bir yanında madenler alarm verirken, yok olma tehlikesiyle karşılaşan doğayı savunmak için vatandaşlar ayağa kalkıyor.
BELEDİYE VE BÖLGE HALKI DAVA AÇTI
Ülke iktisadı ve halk sıhhati daha fazla çökmesin diye harekete geçen, vatan toprağını savunmak için gayret eden vatandaşların sesi bu kere Uşak Sivaslı’dan yükseldi.
Adını pınarlardan alan Pınarbaşı beldesinde 20 yılı aşkın müddettir taş ocaklarının olduğunu ve bölgede su kalmadığını lisana getiren yöre halkı İtimat Madencilik tarafından açılmak istenen kalker ocağına karşı adım attı.
BİLİRKİŞİ KEŞFİ YAPILDI
Vatandaşlar, belediye ile birlikte ÇED iptali için dava açtı. Bölgeye açılmak istenen kalker ocağının eksper keşfi dün (27 Haziran Perşembe günü) yapıldı.
2018’de “ÇED gerekli değil” kararını iptal ettiren, 2019’da halkın iştirak toplantılarını yaptırmayan Pınarbaşılılar, Uşak Denizli karayolu üzerinde mahkeme ve eksper heyetini karşıladı.
Yevmiye ile çalışan ve keşif için günlük yevmiyelerinden vazgeçen bayanların çoğunluğunu oluşturduğu yaklaşık 500 kişi “Bu toprakların sahibi biziz, yurdumuzdan vazgeçmeyeceğiz” sloganları attı.
Vatandaşlar, “Pınarbaşı’nın toprağı taş ocağından değerlidir”, “Suyuma dokunma” yazılı pankartlarla yansısını gösterdi.
‘BURANIN ARTIK TAŞ OCAĞINI KALDIRMA GÜCÜ YOK’
Veryansın TV’ye konuşan Murat Dağı Yok Olmasın Platformu Sözcüsü Funda Öz Akcura, Pınarbaşı’nda yaşananları anlattı. Pınarbaşı beldesinde 6 taş ocağı olduğunu söyleyen Akcura, bir yandan iklim krizinin, öteki yandan da madenlerin yarattığı mağduriyete dikkat çekti.
Akcura, Pınarbaşı’nın fasülyeleriyle ünlü bir yerken yıllık hasat sayısının azaldığını, hayvancılık yapılan bölgede dinamit patlatmaları nedeniyle hayvanların yavrularını düşürdüğünü anlattı. Hayvancılığın ziyan gördüğünü söyleyen Akcura, “Buranın artık taş ocaklarını kaldırma gücü yok” dedi.
Ayrıca bölgede su kalmadığını belirten Akcura, Pınarbaşı Belediyesi’nin ve Uşak Belediyesi’nin halkın su gereksinimini karşılamak için kuyu açtığı alana maden yapılmak istendiğini vurguladı.
‘SÜRECİN ANA GÜNDEMİ SU’
Akcura, açıklamasında şu sözlere yer verdi:
“Sivaslı, Karahallı ve Gürpınar’dan vatandaşların da dayanak verdiği sürecin ana gündemi su.
Halk, ismini pınarlardan alan Pınarbaşı’nda artık pınar kalmadığını, zira mevcut taş ocakları yüzünden yeraltı sularının kaybolduğunu ve kuyuların kuruduğunu söylüyor. Geçmişte 15-20 metreden su çıkarken artık 200 metreden suyu güç buluyorlar.
Yine patlatmalar nedeniyle hayvanların düşük yapması ve kaygıdan ölmesi, meraların tozla kaplanması sonucu, hayvancılık önemli ziyan görmüş.
Yöre geçmişte fasulyesi ile ünlüydü. Lakin taş ocaklarından sonra patlamaların neden olduğu toz yüzünden yılda 7-8 sefer yaptıkları hasat bir ikiye, mahsul de yıllık 60 bin tondan 5-6 tona düşmüş.
‘HALKIN YOKSULLAŞMASINA NEDEN OLDU’
Taş ocakları hem suyun kaybedilmesine hem de geçim kaynaklarını elinden alarak halkın yoksullaşmasına neden olmuş.
Ağaçlar kurumuş, toz yüzünden meyve ağaçları döllenme yapamaz hale gelmiş.
Patlatmaların tesiriyle meskenlerin duvarları çatlayıp camları kırılır olmuş.
Ayrıca başta astım olmak üzere akciğer hastalıkları ve kanser artmış. Vadesi ile ölen insan sayısının parmakla gösterilir hale geldiğini söylüyorlar.
‘ORMANLIK ALAN, SU KUYULARI BULUYOR…’
27 Haziran Perşembe günü yapılan uzman keşfine bahis olan saha büsbütün ormanlık alan. Sahanın bitiminde meralar başlıyor.
Maden alanı ve etrafında Uşak ve Pınarbaşı Belediyesi’nin açtığı su kuyuları da bulunuyor.
Maden alanı Pınarbaşı’na bin metre arada.”