Erbaş, Diyanet Hac Yönetim Merkezi’ndeki bayramlaşma etkinliğinde, gazetecilerin sorularını da yanıtladı.
Bir gazetecinin, toplumsal medyada yer alan “kaçak hacı” görüntüleri ve bu kapsamda “Diyanet Mekke’de Türk vatandaşlarını Suudi Arabistan mercilerine şikayet ediyor” argümanını sorması üzerine Erbaş, geçen sene de hac vizesi dışındaki vizelerle “kural dışı” hac ibadeti konusunda büyük ıstırapların yaşandığını söyledi.
Bu meşakkatleri yalnızca Türkiye’nin değil, öbür ülkelerin de yaşadığını belirten Erbaş, “Suudi Arabistan geçen sene yaşanan bu badirenin akabinde 2023 yılı haccının çabucak akabinde çeşitli ülkelere, hac vizesi sahipleri dışındakilerin hacdan 15 gün evvel ve 15 gün sonrayı içine alan müddette Mekke’de bulunmasını yasakladığına dair yazıları gönderdi” diye konuştu.
Suudi Arabistan’dan resmi yazı ile gelen talebini kamuoyuyla tekraren paylaştıklarını söyleyen Erbaş, şunları kaydetti:
“Defalarca bunu paylaşmamıza karşın yeniden de istenilen sonuç alınamadı. Vatandaşlarımızı hac vizesi almadan buralara, ticari yahut seyahat vizesiyle getiren birtakım yetkisiz şahıslar, tahminen şirketler oldu. Bizim işimiz yalnızca duyurmaktı, onun ötesinde bir yetkimiz de yok. Ticari yahut seyahat vizesi almış kimseye ‘Gidemezsiniz’ deme yetkimiz yok. Gelenler çok büyük külfetler yaşadı, vatandaşlarımıza büyük problemler yaşatıldı. Bununla ilgili ‘Diyanet Mekke’de hac vizesiz gidenleri şikayet etti’ diyorlar ya bu en kolay tabiriyle külliyen yanlış, gerçek dışı. Bir tane vatandaşımızı bile Mekke’de kimseye şikayet etmedik.”
‘BÜYÜK BİR ÇARPITMA’
Söz konusu iddiayı ortaya atanların Diyanet İşleri Başkanlığından bir yetkilinin konuşmasının yer aldığı görüntüyü da toplumsal medyadan paylaştığını belirten Erbaş, şöyle devam etti:
“O görüntü konuşması hacdan iki ay evvel Diyanet İşleri Başkanlığı Konferans Salonu’nda bizim takım liderleri ve öbür görevlilere yaptığımız eğitim seminerinde, 2023 yılına ilişkin yaşanılan birtakım konuların şikayetiyle alakalıydı. 2023 yılında vatandaşlarımıza bu ezaları haksız yere yaşatan şahıslarla, yetkisiz şirketlerle ilgili bir şeydir. Bunu ‘Bizim Mekke’deki vatandaşlarımızı, Suudi Arabistan mercilerine şikayeti’ haline dönüştürmek büsbütün çarpıtma, çok büyük bir çarpıtma. Burada bizim hiçbir arkadaşımız, tek bir vatandaşımızı Suudi Arabistan mercilerine şikayet etmemiştir.”
Basın açıklaması yapmalarına karşın bunu birtakım kesitlerin görmezden geldiğini söz eden Erbaş, “İnsanlık bunu gerektirir lakin bu türlü bir şey maalesef yok. Tekrar kimi bölümler kendi bildiğini okuyor.” dedi.
Hac kotalarının dağılımına ait soru üzerine ise Erbaş, “Kotalar her ülkenin nüfusunun binde birine nazaran veriliyor. Bunun bizdeki karşılığı 84 bin 942. Bunun yüzde 60’ını Diyanet İşleri Başkanlığı olarak biz getiriyoruz. Yüzde 40’ını da TURSAB bünyesinde kurulan HURSAD’a bağlı ve Diyanet İşleri Başkanlığının kontrolüne tabi şirketler getiriyor. Vatandaşlarımızı hacca götürmek için yetki almış, teminat vermiş bu formda kurulan 150 civarında şirket var.” dedi.