VERYANSIN TV
Ekonomist Enis Musluoğlu, Veryansın TV canlı yayınında iktisat gündemini kıymetlendirdi.
Veryansın TV Genel Yayın Yönetmeni Fazilet Atay’ın sorularını yanıtlayan Musluoğlu, Türkiye’nin gri listeden çıkışını ve Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in “Başardık” paylaşımını yorumladı.
Şimşek’in paylaşımını “2024 yılının en trajikomik yaklaşımlarından biri.” biçiminde pahalandıran Musluoğlu, yaşanan gelişmelerin üretim iktisadına “büyük bir darbe” olduğunu belirtti.
BLOOMBERG’DEN ‘TÜRKİYE’ TAHLİLİ: BEDELİNİ TÜRKLER ÖDEDİ…
Musluoğlu, Bloomberg’de Türkiye’yi ait yayımlanan bir tahlili de aktardı: “Hükümet yabancı yatırımcıları kazandı fakat bedelini Türkler ödedi. Yeni iktisat siyasetleriyle gri listeden de çıkmayı başaran hükümet, yüksek enflasyon altında ezilen hane halkını kenara attı. Hükümetin sıkı para ve maliye siyasetleri yabancı yatırımcılara milyar dolarlar kazandırırken, Türk vatandaşları yüksek enflasyon ve artan ömür maliyetleriyle boğuşuyor.”
Atay, Musluoğlu’nun aktardığı Bloomberg tahlili için “Yani bu analistin anlattığına nazaran ben şunu anlıyorum, “Türk halkı başarmadı ya da Türk halkı için bir muvaffakiyet yok”, muvaffakiyet global sermaye ile iktidar ortasındaki bir münasebet ağından kaynaklanıyor.” dedi.
‘KÜRESEL SERMAYEYİ GÜÇLÜ ETTİĞİNİN MUVAFFAKİYETİNİ MI ANLATIYOR?’
Öte yandan Atay’ın “‘Başardık’ derken Mehmet Şimşek aslında global sermayeyi yani Türkiye’ye gelen yabancı sermayeyi güçlü ettiğinin muvaffakiyetini mı anlatıyor? sorusunu cevaplandıran Musluoğlu, “Nasıl bir muvaffakiyet olabilir? 1 Temmuz itibariyle tüm Türk vatandaşları 1 Temmuz’a daha yoksullaşarak girecek.” dedi.
Musluoğlu, şu değerlendirmeleri yaptı:
“Böyle bir tablo varken, bugün yeniden Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası bir karar aldı. Bugün aldı o kararı, gri listeden çıktığımız bugün aldı. O da neydi? Mevduat faizlerini düşürmemek, yükseltmek için bir kitle ekmeğine giderek bankaları faiz yükseltme, mevduat faizleri yükseltme…
Ne demek bu? Bu nasıl oluyor? Artık bu ‘carry trade’e giriyor. ‘Carry trade’, Mart ayından bu vakte kadar faizi düşük olan ülkelerden borçlanıp, fonla faizi yüksek olan ülkelere bir konum açıp buna ‘carry trade’ deniliyor.
Buradan para kazanılıyor ve 2024 Mart ayından bu vakte kadar Türkiye’ye 20 milyar dolar bir fon akışı sağlandı ‘carry trade’de.,
20 milyar dolar aslında çok büyük bir sayı değil dünya konjonktöründe. İktisat manasında buradaki esprisi, bunun Amerika’da faizlerin son 10 yılın en yüksek olduğu düzeyde bu olay gerçekleşiyor.
Aslında Merkez Bankası ve hükümetin iktisat siyasetlerini yöneten ünitelerin aldığı kararlar yıl sonuna hakikat Amerika Fed’in faiz indirmesiyle birlikte başlayacak süreçte Türkiye’ye önemli bir fon akışı sağlamak manasında bu adımlar atılıyor.
‘DAHA BÜYÜK BADİRELER YAŞAYACAĞIZ’
Esas biz son çeyrekte daha büyük kahırlar yaşayacağız ve öbür geçen programda da söylediğim üzere iki bin iki bin bir krizi bankacılık sermaye yapısını değiştirdi.
Bu yaşadığımız süreçte Türk sanayi sisteminde sermaye yapısında çok önemli, olumsuz manada yabancılarla ilgili değişimler olur.
‘TÜRKİYE HİSSESİ AZALDI’
Bankacılık sermaye yapısı nasıl oldu? Türk bankacılık sermaye yapısına baktığınızda, Türkiye hissesi azaldı, yabancı bankacılık sermayesinin hissesi yükseldi. Birebir şey sanayi şirketlerinde olacak. Sanayi şirketleri, tüm sanayi şirketler içerisinde, o “ISO 500” denilmiş şirketler içerisinde, Türk sermaye hissesi azalacak, yabancı sermaye hissesi artacak.
‘MİLLİ VE MAHALLÎ SÖZLERİ KULLANARAK YAPILIYOR’
Esas bunların hepsi yapılırken, konuşulurken iki tane terminoloji tıpkı, yeniden trajikomik bir halde ulusal ve lokal sözleri kullanılarak bunlar yapılıyor. Fakat bu baktığımızda yani biz bu sineması tekrar tekrar görüyoruz.
2001 KRİZİNİ HATIRLATTI: ÇOK DAHA AĞIR BİR SÜREÇ YAŞAYACAĞIZ
Geçen programda da söylediğim üzere yani orada 2001 krizi sonrasında ne olmuştur? Kemal Derviş getirilmişti. Şu anda birebir sistem, onun ismini Mehmet Şimşek olarak yorumlayayım.
O süreçte 2001 krizi sonrasında Türkiye ne yaşadıysa artık aynısının maalesef refah düzeyinin de yok edilmesinden dolayı çok daha ağır bir süreç olarak yaşayacağız. Ancak bütün bunlar baktığında dünya ekopolitiğinden başka bir gelişme olarak yorumlanamaz.
TÜRKİYE’DEKİ ENFLASYON 32 ÜLKENİN TOPLAMINA DENK
Türkiye’de “başardık” denilen sözün en altına aslında şunu da koymak lazım. Bugün tüm Avrupa kıtası ve Avrupa kıtasına komşu olan 32 ülkenin enflasyon toplamını alt alta koyup topladığınızda ulaşılan sayı ne biliyor musunuz? Yüzde 75.4. 32 ülkenin toplam enflasyon rakamı…
Türkiye’de TÜİK’i kabul edelim ki gerçek bir sayı değil. Fakat kabul ettiğimizde yüzde 75. Biz 32 ülkenin toplam enflasyon sayısını başardık.”
Yayının tamamını izlemek için tıklayın: