Yeniçağ müellifi Arslan Bulut, “Nuh’un gemisi tekrar yola çıkıyor!” başlıklı köşe yazısında, Veryansın TV müellifi Nihat Genç’in “Yeni bir dünya kurulurken” başlıklı yazısına atıfta bulundu.
“Bizim jenerasyon, çocukken dünyada neler olup bittiğini bilemese de hayatta başarılı olmanın dürüst çalışarak mümkün olduğuna inanırdı. Devlete, parlamentoya, orduya, yargıya, polise, eğitim topluluğuna, bürokrasiye inanç vardı” diyen Bulut, geldiğimiz süreçte Türkiye’ye çok önemli sızma teşebbüsleri olduğunun altını çizdi.
‘DEVLET BÜSBÜTÜN ELE GEÇİRİLECEKTİ’
Sızma teşebbüsünün Diyanet İşleri’nden başlatıldığını belirten Bulut, devlet içindeki örgütlenmeye dikkat çekerek yazısında özetle şu sözlere yer verdi:
“Polis okullarına, askerî okullara ve yargıya sızdılar. 10 yıldan daha fazla müddetle üniversite imtihanları dâhil bütün imtihan sorularını çalarak, dershane sistemiyle yetiştirdikleri takımlarla devletin kilit noktalarını ele geçirdiler. Tıpkı menzile farklı yollardan yürüyen iktidar kadrolarıyla iş birliği içinde devlete hâkim oldular. Artık devlette yahut özel dalda varlık göstermek için cemaatin oluru gerekiyordu.
Siyasi iktidarla, kaynakların paylaşımı yüzünden sorun çıkmasa bu sistem devam edecek ve devlet büsbütün ele geçirilecekti. Siyasi iktidar, görünürde onları tasfiye ederken yerlerine diğer cemaatleri koydu. Siyasi iktidar, global proje sahipleri ile iş birliği içinde, Türkiye’ye milyonlarca yabancının sızmasını da sağladı.
Bu ortada global kapitalizm de yol aldı, Türkiye iktisadını özelleştirme programıyla ele geçirdiler, iş birlikçilerle birlikte toprağa ve suya bile el koymaya başladılar. Gençler, ülkede bir gelecek umudu göremediğinden yurt dışına gitmeye başladı. Tabipleri bile kaçırdılar.”
‘NUH’UN GEMİSİ YİNE YOLA ÇIKIYOR’
“Peki bu tertip daima bu türlü mi devam edecek?” diye soran Arslan Bulut, “Konuşurken de yazarken de Maçka dereleri üzere gürül akan dostum” diye bahsettiği Nihat Genç’in yazısını şu sözlerle hatırlattı:
“Nihat Genç, ‘Yeni bir dünya kurulurken’ başlıklı yazısının bir kısmında ‘Nuh’un gemisi yine yola çıkıyor, kendini gemiye atan insan çeşidi ayakta kalacak, vicdan ve Allah korkusu ve kamu faydası ayakta kalacak ve sıcak paraya, finans kurumlarına bağımlı yaşayanlar büyük felaketin altında helak olacak!
Erdem, onur, kişilik, gurur, millî kimlik üzere insani bedellere sahip çıkanlar öne çıkacak ayakta kalacak!
İki yüzyıldır aşağılık satılmış iş birlikçi tipler, liyakati, bilimi, sanatı ve faziletli insanları eliyor ve yok ediyordu, artık, ülkesine ve insanlık bedellerine sahip çıkan insan tipi, aşağılık iş birlikçileri toprağına, hukukuna sahip çıkarak elemeye, dışlamaya başlayacak!’ diye yazdı…
‘ŞİMDİKİ GEMİ ATATÜRK’ÜN İNŞA ETTİĞİ TÜRKİYE CUMHURİYETİ GEMİSİDİR’
Şu bir gerçek ki insanlık, berbatlıkta ittifak etmez. Tarihte berbatlıkta ittifak eden “kavimler” olmuştur fakat daima “helak” olmuşlardır. İnsanlık, berbatlıklar ittifakı kuranları yenecek ve Türk Milleti bunda büyük rol oynayacaktır. Tarihte Nuh’un gemisi, Cudi Dağı’nın eteğine oturmuştur; şimdiki gemi ise Atatürk’ün inşa ettiği Türkiye Cumhuriyeti gemisidir; Ankara yaylasına oturacaktır…”
Nihat Genç’in “Yeni bir dünya kurulurken” başlıklı köşe yazısını okumak için tıklayın: